27 Ağustos 2014 Çarşamba

İşyerlerinde Dedikodu ve Söylentiler Nasıl İşler?

Literatürde informal iletişim ve gayri resmi iletişim olarak geçen bu örgütsel iletişim çeşidi, kişiler arası ilişkiler ağı yoluyla çalışan, iş görenlerin örgüte karşı takındıkları tutumun bir göstergesidir. Biçimsel olmayan iletişim iş görenlerin birbirini çok iyi tanıdıkları ve üst otoritenin izni ya da bilgisi olmadığı ortamlarda daha çok görülmektedir. Bireyler arasındaki ilişkilerde doğal ortamın gereği olarak ve biçimsel iletişimin yetersiz kaldığı durumlarda ortaya çıkan bu örgütsel iletişim çeşidi belli bir planı olmayan ve kendiliğinden oluşan bir iletişim türüdür (Gürsel 2006, 60, Çağlar ve Kılıç 2008, 40, Ada, Alver ve Atlı 2008, 103). Örgütlerde bey, bay, hanım şeklinde kullanılan belirli düzen ve kurallarla birlikte kullanılan biçimsel iletişimin ağır işleyen yapısına karşın, biçimsel olmayan iletişim esnek ve oldukça hızlı işlemektedir (Gürüz ve Özdemir Yaylacı 2004, 56).
 
Biçimsel iletişim sistemi ne kadar bozuk olursa biçimsel olmayan iletişim ve söylentiler de o derecede artar ve bu söylentiler eyleme geçirme, saptırma, eleme, şiddetlendirme gibi özellik ve etkiler taşır. Örgütte asıl görevi kaynaştırma olan iletişim çözülme görevi yapar ve bunun sonucunda gruplarda dağılma, ilişkilerin bozulması ve moral bozulması görülmeye başlar (Gürüz ve Gürel 2006, 60). Çoğu araştırma dedikoduya ilişkin aşağıda belirtilenleri vurgulamaktadır (Sabuncuoğlu ve Gümüş 2008, 110). “Dedikodu, hızlı yayılır ve genellikle doğru çıkar. Dedikodu, fazlaca bilgi taşır. Dedikodu, çalışanların tutum ve duygularının işaretidir. Dedikodu, söylenti için yaygın bir kanaldır. Dedikodu kümeler halinde hareket eder.”

Biçimsel olmayan iletişim her örgütte az ya da çok ama mutlaka bulunmaktadır ve sonradan raydan çıkmaması için yöneticiler tarafından doğru biçimde yönetilmeli ve kontrol altında tutulmalıdır. Belirsizliklerin yoğun olduğu dönemlerde dedikodu ve söylentiler artabilecektir. Bunun için iş görenlerin bilgi ihtiyaçlarını karşılayacak iletişim merkezleri, yüz yüze ya da internet ortamlarında yapılan tartışma ortamları bilgilendirme toplantılarını bu konu problemleri giderme yolunda tavsiye olarak verebiliriz (Gürüz ve Özdemir Yaylacı 2004, 56-57). Biçimsel olmayan iletişimin işleyişi Tek hatlı, Dedikodu, Olasılık ve Küme zinciri olmak üzere dört ana grupta toplanabilir (Sabuncuoğlu 1987, 146).

Tek hatlı zincir
Tek hatlı zincir geleneksel kulaktan kulağa oyununa benzer bir yapıyla ilerlemektedir. Şekil 10.’ da görüldüğü gibi A’ dan B’ ye geçen bilgi sırasıyla C’ den D’ ye ve son olarak da E’ ye ulaşacaktır. A’ dan B’ ye geçen bilgi ilk aşamada doğru olabilecek fakat süreç ilerledikçe bilginin doğruluğunda sapmalar ve farklılıklar oluşabilecektir. Bundan dolayı Tek hatlı zincir informal iletişim ağlarındaki en fazla değişime uğrayan bilgiyi oluşturan modeldir (Gürüz ve Gürel 2006, 358).
                                                    Şekil 1. Tek hatlı zincir.
Dedikodu Zinciri
Dedikodu zinciri bir bilgi ya da bir haberin tüm örgütün üyelerine gönderildiği bir sistemdir. Aşağıda yer alan Şekil 11.‘ de görüldüğü üzere A’ dan çıkan bilgi tüm örgüt üyelerine dağılmış durumdadır. Dedikodu zinciri gerçeklik yanı düşük bir modeldir (Gürüz ve Gürel 2006, 359).
                                                  Şekil 2. Dedikodu zinciri.
Olasılık zinciri
Olasılık zinciri herhangi bir haber ya da bilginin tesadüfi olarak yayıldığı bir sistemi ifade etmektedir. Şekil 12.’ de görüldüğü üzere A’ dan şans eseri E ve D’ ye giden bilgi ilerleyen aşamada E’ ve D şans eseri önlerine çıkan rastgele biriyle iletişime geçmektedir. Olasılık zincirinde dedikodu yayılmaya oldukça elverişlidir. Bu sistemin diğer bir önemi insanların sosyal bir gereksinim sonucunda nasıl bir iletişim kurduklarını ve doğaları gereği düşüncesizce iletişimi nasıl aktardıklarını göstermesidir (Gürüz ve Gürel 2006, 360).
                                                      Şekil 3. Olasılık zinciri.
Küme zinciri
Küme zinciri bir iş görenin bir bilgi ya da haberi en yakın üç arkadaşına söylediği, bu üç kişinin de en az bir iş arkadaşına bu iletiyi aktardığı bir modeli ifade etmektedir. Şekil 13.’ de görüldüğü üzere A en yakın üç iş arkadaşına C, F ve D’ ye sürecin ilerleyen aşamasında da bu ileti D tarafından I ve E’ ye E tarafından H ve K’ ya aktardığı görülmektedir. Küme zinciri hemen hemen her örgütte yer almaktadır ve yapısı gereği en yaygın dedikodu modelidir. Bu modeli diğerlerinden ayıran iki özellikten biri, kişinin herhangi bir bilgiye sahip olmakla birlikte bunu diğer kişilere aktarma konusunda seçme şansına sahip olduğunu göstermektedir. Bundan dolayı kişi bu bilgiyi yakın çevresindeki samimi olduğu iş görenlerle paylaşma eğiliminde olacaktır. Diğeri ise haber veya bilgiye sahip olan iş görenlerin bu bilgiyi aktarırken dedikodu amacı gütmeden diğer kişilere aktarabilmesidir. İş görenler bu aşamada bilinçli ya da bilinçsiz davranabilmektedir (Gürüz ve Gürel 2006, 361).
 
                                                     Şekil 4. Küme zinciri.

KAYNAKLAR
Ada, Nesrin, İpek Alver, ve Fatma Atlı. «Örgütsel İletişimin Örgütsel Bağlılık Üzerine Etkisi: Manisa Organize Sanayi Bölgesinde Yer Alan İmalat Sektörü Çalışanları Üzerinde Yapılan Bir Araştırma.» Ege Akademik Bakış 8, no. 2 (2008): 487-518.

Çağlar, İrfan, ve Sabiha Kılıç. Eğitim Fakülteleri İçin Genel İletişim. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 2008.

Gürsel, Musa. Eğitimde Yönetim ve Sisteme İlişkin Çeşitlemeler. Konya: Eğitim Kitabevi Yayınları, 2006.

Gürüz, Demet, ve Gaye Özdemir Yaylacı. İletişimci Gözüyle İnsan Kaynakları Yönetimi. İstanbul: Kapital Medya Hizmetleri, 2004.
Gürüz, Demet, ve Emel Gürel. Yönetim ve Organizasyon, Bireyden Örgüte, Fikirden Eyleme. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 2006.
Sabuncuoğlu, Zeyyat, ve Murat Gümüş. Örgütlerde iletişim. İstanbul: Arıkan Basım Yayım Dağıtım, 2008.
Sabuncuoğlu, Zeyyat. Çalışma Psikolojisi. Bursa: Uludağ Üniversitesi Basımevi, 1987.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder